14 Aralık 2010 Salı

Kocaman adamlar, küçücük insanlarmış meğer...

Sevgili danışmanım yaşadığım yanlış ilişki ile ilgili şöyle bi laf etmişti geçmiş zaman da "Bozuk arabaya binmek gibidir, ruh hali normal olmayan biriyle birlikte olmak. Bir kere yaşayabilirsin ama ikinci kez bozuk arabaya biniyorsan seni de tartışmak gerekir".

Nasıl korkmuştum acaba bende bozuk araba mıyım diye. Bu sohbet çok uzun ve güzel bir sohbetti aslında. İçinde sadece duygusal ilişkileri değil, iş arkadaşlık ve benzeri ilişkileri de sorgulayan tartışan bir seanstı. Ara ara anlatırım sana. Bugün yada saat itibari ile dün bazı durumlarda herkesin biraz bozuk olduğuna ve bile bile her seferinde bu bozuk arabalarla uğraştığıma tanık oldum. İş yeri iş yeri değil çocuk avutma yeri gibi oldu. 

Kocaman adamlar koca adamlardan korkuyorlar.Toplum ve birey üzerinde yaratılan korku ve kaynakları ile ilgili bişeyler okusam belki anlaşılabilir gelecek ama şu an için mümkün değil. Neden dersen, düşün ki çalışan ama çalışmasa bile hayatını çok rahat sürdürebilecek bir insan neden çalışma arkadaşlarına yaptığı iş yada yapılan iş ile ilgili yalan söylesin yanlış yönlendirsin. Diyebilirsin ki yağcılık, riya...vs. Bende diyorum ki ne gerek var? Şimdi ben yapsam bunu anlaşılabilir belki. Yaşım küçük, çalışmam gerek, başka bir gelirim yok...vs. yani bu işi devam ettirmek gibi bir zorunluluğum olduğunu düşünebilir ve yadırgamayabiliriz. Ama diğer türlü NEDEN?

Kendim sordum kendim cevaplayayım. Bunun parayla pulla ilgisi yok çünkü. İnsanlar kocaman olabiliyorlar ama aslında küçücükler. VAR olabilmek için neler neler yapıyorlar. Tüm bunlar sadece yaşamını başka bir yerde, başka bir alanda devam ettiremediği ve kendini tüm o oyunları oynadığı yerde iyi ve güvende hissettiği için...

Sevgili dünlük, biliyorum yine bi yere yetişir gibi yazmışım kusuruma bakma. Daha tikkatli yazarım söz...

2 yorum:

  1. Çok da iyi yazmışsın. O bozuk arabaları seçme eğilimi taa çocukluğa aileye kadar bile gidebilir. İkili ilişkilerde insan akıllı davranmaz, düşünmeden seçim yaparsa; ailesini ya da yanlış gördüğü ama doğru sandığını bazı ilişkileri kopya ediyor hayatı boyunca.

    İş hayatına gelince, tam dediğin gibi kendini sadece orada tanımlayabilen zavallı kocaman adamlar iş hayatını bu hale getirenler diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bu kendini var edebilme meselesi aslında sanırım herkes, hepimiz için geçerli ama tercih ettiğimiz alanlar ve mekanlara göre farklılıklar gösteriyoruz. Benim çok sevgili danışmanım yeteri kadar narsist olan insanların, kendilerini doğru oranda sevdiklerinden öyle küçücük alanlara sıkıştırmayacaklarını söylüyo. bende bunun üzerine çalışıyorum :) söylendiğine göre bende narsizim =0 mış :)

    YanıtlaSil