26 Aralık 2010 Pazar

Çöz şu düğümü

Kaç gündür yazmıyordum, çook sebebim YOK :) Zaten niye, kime yazıyorum orası da kocaman bi ?.

Velhasıl-ı kelam, gelelim dünlük senin bilmen gerekenlere;
1- geçen hafta bi kaçamak yaptım ama işe döndüğümde ne göreyim? herşey birbirine girmiş ve haftanın son günü işe gitmekle büyük hata ederek, zaten birbirine düğümlenmiş işleri hem çözmek zorunda kaldım, hemde bütün işlerin günahı yine bana kaldı. Kadere inanmam bilirsin ama bi paratonerlik durumu var bende. Tüm sıkıntılı işler, odunlar(bu konuyu açacağım), şizopatik bünyeye sahip insanlar(oldu mu ki?) beni buldular hep.Ama seninde tahmin edeceğin gibi ,çözdük bütün düğümleri. Tabi işle ilgili olanları. Bu enerjiyi ve aklı eğitimime harcasaydım şimdi kesin doktorasını yapan ve kendi camiasında çok saygın bir yeri olan araştırmacı olmuştum. Neyse dövünmeyelim.

2- peki bu 4 günlük kaçamakta ne yaptın dersen; muamma - Mr. Monk taki gibi dışarısı tam bir muamma:)

3- Dün olacak günü özetlersek; 50 tane, içlerinde kafası çalışanların sayısı 5 i geçmeyen bir grupla toplantıdaydım bütün gün. Dünyayı o 50 kişiden ibaret sanan yaklaşık 40-45 insan. Bu kısmı hızlı geçiyorum çünkü pek saygıdeğer arkadaşımız yani ikinci tekil şahsımız aradı beni bugün. Anlaşılmayan insanları anlama üzerine tecrübem ve birikimim sebebiyle, görüşmek ve konuşmak istediğini anladım ve nerde, ne zaman dedim. Aradan 1 saat geçtikten sonra toplantıdan bir bahaneyle kaçarak arkadaşın yanına gittim. Ayakları bu kadar yere basan, kütük, bencil ama tüm bunlara rağmen çok sevdiğim bu arkadaş bi şekilde kırıldığımı anladığını ama benim tarzımın çözüme yönelik olmadığını, sert bir bakış darbesiyle yüzüme vurdu. Kendisinin defalarca bu durumu düzeltmek (ki bunu ben bi yerde ona söylemiştim(http://delifadik.blogspot.com/2010/12/ankarann-tas-toprag-kar.html) ) için çaba harcadığını ama benim hala aynı sert tavırla yanıt verdiğimi söyledi. 

Be adam, daha bana "gel bi konuşalım, derdin nedir? anlat" diyemeyen adam, nasıl olmuşta adım atmışsın bana, ben anlamamışım.Bide ilişkimizin düzelmesi için, normal seyrine dönmesi için bir zaman varmış, o zaman dolmuş, kime göre zamansa bu onu da ben anlamamışım. Ne anlayışsız kadınım.

Yani sevgili dünlük, ne olacak bilmiyorum. ya komple kopacak yada fena bişeyler olacak ama hayırlısı ne diyim...

İyi geceler....

Bu arada unutmadan gecenin bir kör vakti arkadaşı eller havada eğlenirken bir barda gönlü hovarda şekilde bulduğumu atlamayayım. Pes vallahi, pes...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder