18 Ocak 2016 Pazartesi

3 yılı geçmiş ya

En son blog a bişeyler yazalı 3 yıl olmuş. Başım sıkıştığında dua ettiğim gibi canım sıkıldığında da blog aklıma geliyor. ne büyük saygısızlık..

Bugün radyoda modern sabahlarda arkadaşlar koleksiyon yapmaktan bahsediyorlardı, benimde blog koleksiyonum var. Şifrelerini ve adlarını bile unuttuğum onlarca blog :) Suçluluk yada sorumluluk duyuyor muyum ?? bilmem sanmıyorum ama..

Neyse tekrar merhaba, uygun bir zaman diliminde kaldığımız yerden devam diyelim anlatacak çok şey var.

20 Aralık 2012 Perşembe

yeni yenidenn

Şifremi unuttuğum bir zamanda yeni blog açtım. Sonra buranın şifresini haztırladım. Orda bakan eden kimse de yok üzülüyorum. burayamı dönsem ??
http://www.delifadikdiary.blogspot.com/

14 Kasım 2012 Çarşamba

offff offf

yaaaaaaaaaaa ben bu sayfanın şifresini denedim denedim di olmadı. bende yeni blog açtım tüh ya. unutmamışım ki....

11 Temmuz 2011 Pazartesi

az yazı çok bilgi

şöyle bir baktımda yazdıklarıma, nerde kaldığımı bile unutmuşum. yani niye yazmadım yazamadım dersen, hiiiç hatırlamıyorum.mazeretim de yok aslında. kendimi uyuşturma işini iyi becerdiğim anlamına geliyor aslında yazmayışım.

sırayla anlatayım demek isterdim ama neredeyse Ocak ayından beri yazmıyormuşum yani 6-7 ay olmuş. kısaca özetlemek gerekirse


1- bu 6 ay hem çok tembel hemde çok yoğun geçti.

2- Hakanla barıştık biraz zor oldu ama. yani yavaş yavaş düzelti aramız diyebiliriz.

3-Aşık oldum hemde hiç beklenmedik bir biçimde. Beklenmedik olmasından ziyade herşeyi oluruna bırakmayı denedim ve oldu :) şu an da dahil olmak üzere yakşlaşık 3 aydır mutluyum.

Bu köşeli bilgilerden sonra yine kapalı konuşmaya devam edebilirim sanırım. Hayatımın büyük bir bölümünü romantik ama hep hüzünlü geçirmemi sağlayan kişiyle olan tüm duygusal bağlarım koptu. İlginçtir ki bu ben başkasına aşık olmadan hemen önce olmuştu. Hayat çok enteresan gerçekten.hiç yapmayacağım bişeyi yaptım ve bir erkeğin beni deyim yerindeyse tavlamasına izin verdim. iyiki de vermişim:).

Etrafımda garip, iki yüzlü insanlar olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum dersem sanırım hata yapmamış olurum. başkalarının hayatını, ilişkilerinin benim gündemim olmasından hoşlanmıyorum ama gözüme gözüme sokar gibi yaşıyorlar maalesef. Helede benim gibi köşeli ve anlayışsız birisi için çok zor tahammül etmek.

Düşünki erkeklerin kadınların kalbini kırarak özgüven sahibi oldukları güzel memleketimde sanki çok feyz alınacak bir davranışmış gibi aynısını hemcinsim erkeklere yapıyor. Kimine göre bu durum aşkı arayan bir kadının çırpınışları, bana göreyse sadece kişilik bozukluğu. neyse sorun bu durumun bana yansıyor olması, hayatımın hiç bir köşesine bu tür insaların değmesini istemiyorum. belki okunduğunda basit gibi geliyor ama davranış biçimi hayatının her alanına yayılıyor maalesef.

durum eksiğiyle- yaklaşık sonuçlarıyla budur dünlük.

9 Mayıs 2011 Pazartesi

vallahi yeni gördüm

ne kadar uzun zamandır internetle, blog alemiyle ilgisiz olduğum anlaşıldı.Çünküüü bugün farkettim ki bloglar açılmış :) aaa çok şey birikti ben anlatayım sana sevgili blokummm.

17 Şubat 2011 Perşembe

10-15 dünlük

10 gün olmuş gelipte iki kelam etmeyeli, 10 günü anlat desen hatırlayamam da şimdi bu kafayla. Zaten yarın danışmanla görüşme var ona da 1 aylık anlatcam. Of ya. Bu bile sıkıntı oldu işte. Anlaki 10 gündür ne haldeyim. Yine dağıttım kendimi.

Gerçi kötü tarafından bakmamak lazım, dağınığım ama güzel rüyalar görüyorum, sıklıkla gülüyorum. Yalnızca iş yerinde ve yalnızken biraz sinir stresin etkisi altına girebiliyorum. İnsan davranışlarına çünkü sadece bu zamanlarda yoğunlaşıp hep bana karşı yapılmış bişeyler olduğunu buralarda kurguluyorum. Evet evet kurguluyorum.

----------------------------------------

Danışmanla görüşüldü. genel olarak 1 aylık süre içinde yaşadıklarımız ilişkilerimiz vs. konuşulduktan sonra varılan sonuç: duygusal ilişkilere girme konusundaki yeteneksizliğim ve tüm dünyaya "biz arkadaşı, kardeşiz" mesajını verdiğimdir.

Sıkıldım gerçekten. Hiç yazasım yok bugünlerde ama yazamkta istiyorum. Anlatacak o kadar çok şey varki, hem unutmaktan hem anlatmaktan korkuyorum....

31 Ocak 2011 Pazartesi

Abartmayalım...

Bugün kötü bi gündü. Muhtemeldirki pek çok insan pazar günlerini iple çekiyordur, dinlenmek, gezmek..vb için. Sanırım benim için kötü bi gün. Kendimi anlamakta zorluk çekiyorum yada zorluk çekmek için mi anlamıyorum acaba?

Uzatmayacağım. Bugün beni yine üzdüler, etrafımdaki insanlara her ne kadar "üzülmedim, ben böyle şeyleri takmam" gibi saçma sapan şeyler söylesemde. üzüldüm. Güvenim  yani özgüvenim bir iki basamak aşağıya düştü. Böyle durumlarda genelde suratı asık, gözleri dolu dolu dolaşırım ve her türlü olumsuzluğu üstüme çekerim. Sonra birine patlar ve durumu daha b..ka dönüştürürüm. En sonunda danışmana gider anlatır biraz kendime gelirim.

Hayattan ne beklediğim ve istediğimle ilgili net bişey söyleyemediğimden sanırım bu durum hep aynı olmuştur. Kötü günler birbirini kovalayacak bu ara. Dikkatli olayım