27 Kasım 2010 Cumartesi

blogunu verimli kullanamayan fadik

Buraya eski blogtaki gibi şeyler yazamıyorum, daha doğrusu bu ara kendimi toparlayıp yazı yazamıyorum. bu yazıya olabildiğince konsantre olmaya çalışıp tabakhaneye yetişir gibi yazmayacağım :)

Dün ve bugüne dair düşülebilecek notlar arasında dünyanın giderek dahada dayanılmaz ve anlaşılması zor bir yer haline geldiğini söylemek mümkün. Dün gayet sessiz bir gün diye yazmışken ben ve sıkılıyorum derken, al sana sessiz gün dedi biri ve hooop odamın içinde 10 kişi birden belirdi. şehir dışından gelen misafirlerle ilgilenmek gerekti tabii. Sordukları sorulara yanıt verildi. çay kahve ikramı derken daha bu 10 kişiyi uğurlamadan yeni bir grup geldi. ilk grup daha samimi sıcak olmaları hasebiyel çok can sıkıcı değildi ani ziyaretleri. Ancak 2. grup misafirlerde komşuyu çekiştirmeye gelmiş mahallenin ayaklı gazetesi edası vardı ki, hiç mi hiç hazzetmediğim şeydir. Mecburen dinledik kafa salladık. Biz kafa salladık ama merğer bizim misafir bizden laf almaya çlışıyomuş bide yanında gerçekten bol keseden sallıyomuş. Yanımızda onu da beni de tanımayan birileri olsa sanırım şöyle derdi." Ayy bu fadik ne pısırıkmış hiç cevap vermedi, ama misafir kişilik pek bi bilgili görgülü". neyse mecburen diğer çalışma arkadaşlarına devredene kadar misafirlere eşlik ettik akşam yemeğinde de.

Sonra oldu mu sana bugün. Bugün bu bütüm misafirlerin birlikte olması gereken bir ortamda bu bizim bilgili görgülü misafir konuşmak zorunda kaldı, ama ne konuşma. Tam bir felaketti.Gerçi dinleyenlerde çok işe yarar insanlar değillerdi ama.

Bugünden kalan asıl mesele şu aslında, insanlar giderek hırçınlaşıyor ve bu hırçınlaşan kitlenin yanında insanlar hızla susuyorlar. Karışık oldu farkındayım ama düşünki 500 kişinin olduğu bir mekandasın ve bu 500 kişinin içinde bir kişi ön plana çıkıyor. bu öndeki arkadaş en arkadakilerden birine bağırıyor çağırıyor, vuruyor kırıyor... peki geriye kalan 488 kişi nasıl bir tavır takınıyor.
Eğer bu öndeki arkadaş gerçekten önde ise 488 kişinin %50 ı benzer tavırla bağırıyor vuruyor kırıyor arkadakine. %40 u sadece susuyor çünkü öndekinin ve %50 nin gazabından korkuyor.geriye kalan %10 ise arkadaki için ne yaparız diye kafa kafaya vermeye çalışıyorlar ama sonuçta arkadaki bakıyorki kimse ona sahip çıkımıyor, gidiyor %50 nin içine giriyor.

Bugün yaşadığım durum tam böyle olmasada gidiş bu yönde.
Bu arada İki tutam Saç: Dersimin kayıp kızları gösterime girmiş.Üstelik Büyülü Fenerde var imişi.Yarın tiyatroya gitmeseydim kesin giderdim. artık pazartesiye kısmet

1 yorum: