11 Temmuz 2011 Pazartesi

az yazı çok bilgi

şöyle bir baktımda yazdıklarıma, nerde kaldığımı bile unutmuşum. yani niye yazmadım yazamadım dersen, hiiiç hatırlamıyorum.mazeretim de yok aslında. kendimi uyuşturma işini iyi becerdiğim anlamına geliyor aslında yazmayışım.

sırayla anlatayım demek isterdim ama neredeyse Ocak ayından beri yazmıyormuşum yani 6-7 ay olmuş. kısaca özetlemek gerekirse


1- bu 6 ay hem çok tembel hemde çok yoğun geçti.

2- Hakanla barıştık biraz zor oldu ama. yani yavaş yavaş düzelti aramız diyebiliriz.

3-Aşık oldum hemde hiç beklenmedik bir biçimde. Beklenmedik olmasından ziyade herşeyi oluruna bırakmayı denedim ve oldu :) şu an da dahil olmak üzere yakşlaşık 3 aydır mutluyum.

Bu köşeli bilgilerden sonra yine kapalı konuşmaya devam edebilirim sanırım. Hayatımın büyük bir bölümünü romantik ama hep hüzünlü geçirmemi sağlayan kişiyle olan tüm duygusal bağlarım koptu. İlginçtir ki bu ben başkasına aşık olmadan hemen önce olmuştu. Hayat çok enteresan gerçekten.hiç yapmayacağım bişeyi yaptım ve bir erkeğin beni deyim yerindeyse tavlamasına izin verdim. iyiki de vermişim:).

Etrafımda garip, iki yüzlü insanlar olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum dersem sanırım hata yapmamış olurum. başkalarının hayatını, ilişkilerinin benim gündemim olmasından hoşlanmıyorum ama gözüme gözüme sokar gibi yaşıyorlar maalesef. Helede benim gibi köşeli ve anlayışsız birisi için çok zor tahammül etmek.

Düşünki erkeklerin kadınların kalbini kırarak özgüven sahibi oldukları güzel memleketimde sanki çok feyz alınacak bir davranışmış gibi aynısını hemcinsim erkeklere yapıyor. Kimine göre bu durum aşkı arayan bir kadının çırpınışları, bana göreyse sadece kişilik bozukluğu. neyse sorun bu durumun bana yansıyor olması, hayatımın hiç bir köşesine bu tür insaların değmesini istemiyorum. belki okunduğunda basit gibi geliyor ama davranış biçimi hayatının her alanına yayılıyor maalesef.

durum eksiğiyle- yaklaşık sonuçlarıyla budur dünlük.